Hollanda da tıpkı bizim ülkemizdeki gibi çiftçiler var. Orada köylü ve çiftçi diye ayrılmıyor. Herkes çiftçi, herkes birbirine yardım ediyor. Küçük ölçekli bir çiftlik 50 hektar (500 dekar) arazi ye sahip
Hollanda’da Sistem Nasıl İşliyor
Örnekler ile anlatım yapalım; Tarım arazinizin kayıtlı olduğu kooperatif yetkilisi sizi çağırıyor. 500 dekar arazinizde şu ürünleri yetiştireceksiniz diyor. Tamam diyorsunuz, sonra sizi mühendislere yönlendiriyor, mühendisler size işleyişi açıklıyor. Arazide buluşmak üzere ayrılıyorsunuz. Arazi bir fiil gezilerek neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Bunu belgeleri olan çiftçiler ya da kooperatifin vereceği teknik personel ile yapabiliyorsunuz. Ayrıca makine parkınız yani hangi araçlarınız var onları da bildiriyorsunuz ki, eksik makineniz olmasın.
Diyelim ki arazinizde farklı şeyler ekmek istiyorsunuz, 500 dekar da, lale, gül, patates, soğan, arpa, buğday v.b. bunu yapamazsınız.
Çünkü kooperatif deki yönetici ve mühendisler size bunun getiri hesabını yapıyor ve onaylamıyorlar. Ekim yapılacak ürünler onaylandıktan sonra, ekim için plan ve program yapılıyor ve ona göre çalışma başlıyor. Atılacak ilaçlar, kullanılacak su, yapılacak kesim ve kontroller tamamen kooperatif yetkilileri tarafından size bildiriliyor ve siz ona aykırı hareket edemiyorsunuz. Hasat zamanı da personel desteği sağlanıyor ve hasat yapılıyor.
Sonra kiralık depolarda eksperler ürününüze fiyat belirliyor. Bu fiyatı belirleyen eksperler yeminli eksperler ve ne üretici ne de alıcı bu fiyatlara müdahale edemiyor. Sonra satış zamanı açık arttırma usulü sistem ile ürünlerin satışları gerçekleştiriliyor ve satış sizin de onayınız ile kooperatifler tarafından gerçekleştiriliyor, borçlar ve hizmet faturalarınız düşüldükten sonra size kalan para ödeniyor. Burada önemli ayrıntı var.
Düzgün ve kaliteli ürün üreten çiftçiler A sınıfı üretici ve yeşil sertifika sahibi iseniz ürettiğiniz ürünler daha iyi fiyata gidiyor.
Bu sertifikalar gerçek sertifikalar. Devlet destekleri de gerçek üreticiye veriliyor. Mesela plastik serayı cam sera yaptık gibi gösterme şansınız yok, çünkü kesilen cam faturası zaten gerçek ve cam tedarikçileri de kalite sertifikalı. Hollanda da pek çok küçük çiftçi birleşerek büyük oluyorlar. Hiçbir şey naylon değil, hepsi gerçek. Üniversitelerin kapısı sonuna kadar üreticilere açık (Wageningen Üniversitesi)
Yani sistem çok güzel işliyor. Oturan mühendis yok, oturan çiftçi yok, işten gocunan yok, Hollanda da asgari ücret yaklaşık olarak 1.500 € civarında. Acaba yarın ne olacak, hava soğuk don olacak mı, tüh dün don olmuş haberimiz yok gibi cümleler de duymuyorsunuz. Çünkü sistem size uyarı veriyor ve gerekli önlemleri almanızı istiyor eğer size bildirildiği halde önlemini almadıysanız, sistem otomatik olarak devreye giriyor ve önlemleri alıyor.
Tabii ki biz burada Hollanda ile Türkiye’yi kıyaslamıyoruz. Kıyaslamak doğru da olmaz zaten. Bizim burda göstermek istediğimiz şu, Konya dan biraz büyük bir ülke nasıl olurda bizim tarım ihracatımızı 5 e katlar? Bizim imkanlarımız da çalışanlarımız da topraklarımız da bol. Ama neden olmuyor? Neden yapamıyoruz? Nerede hata yapıyoruz diye kendi kendimize düşünmemizi sağlamayı amaçlıyoruz.
Saygılarımızla TARLİNE